DOLAR

34,1389$% 0

EURO

38,0511% 0.35

STERLİN

45,7238£% 0.33

GRAM ALTIN

2.882,36%-0,09

ONS

2.625,39%-0,11

BİST100

10.067,24%1,82

a

"Mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısı ile mücadele etmektedir"

Başkan Yolcu, "Başta işsizler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarını ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısı ile mücadele etmektedir." dedi.

Hakan BAKAR / SİVAS-BHA

TÜRK-İŞ, 24 Eylül Salı günü Türkiye genelinde iş yerleri önünde toplu bir basın açıklaması ve bir saatlik oturma eylemi düzenledi.

Sivas’ta, TÜRK-İŞ’e bağlı TES-İŞ Sendikası Sivas Şube Başkanı Ömer Yolcu, DSİ 19. Bölge Müdürlüğünde işçilerle birlikte oturma eylemi yaparak basın açıklaması düzenledi.

DSİ’deki basın açıklaması öncesinde işçiler sessizce yürüyüş yaptı, basın açıklaması sonrasında da sessizce oturma eylemine devam ederek ücret eşitsizliği, hayat pahalılığı, satın alma gücündeki düşüş, adaletsiz vergi sistemi ve iş yerlerindeki ücret dengesizliğini vurguladılar.

TES-İŞ Sendikası Sivas Şube Başkanı Ömer Yolcu tarafından okunan basın açıklamasında şu konulara değinildi:

  • Hayat pahalılığı
  • Satın alma gücündeki azalma
  • Adaletsiz vergi sistemi
  • Kamu iş yerlerindeki ücret dengesizliği
  • İşsizlik
  • Güvencesiz çalışma
  • Kayıt dışı ve mülteci istihdamı

Bu sorunların, başta işsizler olmak üzere toplumun büyük bir kesiminin yaşam şartlarını zorlaştırdığı vurgulandı.

Açıklamada, mutlu bir azınlık dışında halkın geçim sıkıntısı çektiği belirtildi ve 26 Ağustos’ta Tekirdağ/Çerkezköy’de ve 3 Eylül’de Zonguldak’ta on binlerce işçinin katıldığı mitinglere dikkat çekildi.

Sendika yetkilileri, seslerini duyurmak, sağduyulu davranmak ve diyalog kapılarını açık tutmak için çaba gösterdiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını belirtti. Sürekli sabırlı olmaları istendiği ancak artık durumun daha fazla dayanılabilir olmadığı ifade edildi. Bundan sonra seslerini yüzbinlerle meydanlarda duyuracaklarını ve ekonomik krizin bedelini işçilerin ödemeyeceğini açıkladılar.

Basın açıklamasında, gıda, ev kiraları, eğitim masrafları, elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışlar örnek gösterildi ve bunların işçilerin ve emeklilerin geçimlerini zorlaştırdığı vurgulandı. Kişi başına düşen gelir artıyor olsa da bu artışın işçilerin ve emeklilerin gelirlerinde değil, sefaletlerinde görüldüğü belirtildi.

Ülkede gelir adaletinin hızla bozulduğu, işçilerin milli gelirden aldığı payın azaldığı ve işverenlerin payının her geçen gün arttığı ifade edildi. Asgari ücretin açlık sınırının altında ve en düşük emekli maaşının asgari ücretten düşük olduğu bir toplumda huzurun ve sosyal barışın sağlanamayacağı vurgulandı.

Geçmiş yıllardaki ekonomik krizlerde bile bugün yaşanan yoksulluğun görülmediği, işçilerin o kadar mağdur olmadığı hatırlatıldı. Enflasyon oranında ücret zammı yapılması durumunda yoksulluğun devam edeceği ve açıklanan enflasyonun yaşanan gerçekliğin çok uzağında olduğu belirtildi. Enflasyonun gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımların atılması gerektiği vurgulandı.

İşçilerin enflasyonun sebebi olmadığı ve enflasyonu düşürmek için fedakarlığı kazancını ve servetini artıranların yapması gerektiği ifade edildi.

Ülkede gelir adaletini sağlamak için vergide adaletin sağlanması gerektiği, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerektiği belirtildi. Servetlerini ülkenin kaynaklarını kullanarak edinenlerin işçiler kadar vergi ödemediği vurgulandı.

İşçilerin her harcamada ödediği KDV ve ÖTV’lerin yanı sıra maaşlarının büyük bir bölümünü vergi olarak ödedikleri belirtildi. Vergi sisteminde acil olarak düzenleme yapılması, gelir vergisi tarifesi basamakları ve oranlarının güncellenmesi, işçi ücretleri üzerindeki vergi yükünün azaltılması gerektiği ifade edildi.

Kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde yaşanan sıkıntılar da dile getirildi. 2023 yılında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihlerinin farklı olması nedeniyle enflasyonun yüksek olması sebebiyle sözleşme başlangıç tarihleri arasındaki bir aylık zaman farkının bile ücret zammı açısından sorun yarattığı ve kamuda bir ücret dengesizliği oluşturduğu belirtildi. Bu durumun iş yerlerinde huzursuzluğa yol açtığı ve çalışma barışını ve üretimi olumsuz etkileyebileceği ifade edildi. Acilen ek çerçeve anlaşma protokolü yapılması gerektiği ve yürürlük başlangıç süresi farklı olan sözleşmelerde ki ücret zammı oranları arasındaki farkın ortadan kaldırılması gerektiği talep edildi.

Sosyal güvenlik sistemindeki sorunlara da dikkat çekildi. Emekli aylığı bağlanmasında yapılan düzenlemelerin adil olmadığı ve aynı iş yerinde aynı dönemde çalışan iki işçinin emekli aylığı başvuru tarihlerinin farklı olması sebebiyle farklı aylık bağlanabildiği belirtildi. Uygulanan sistemin enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde emekli aylığı başvuru tarihlerine göre farklı aylık bağlanması gibi adaletsiz sonuçlara yol açtığı vurgulandı. Bu mağduriyetin giderilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve işçilerin hak kaybına uğramasının önlenmesi istendi.

İşçilerin emeklilik döneminde önemli bir güvencesi olan kıdem tazminatının zamanla eridiği, kıdem tazminatı tavan uygulamasının işçilerin mağduriyetini artırdığı ve kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerektiği belirtildi.

TÜRK-İŞ’in sadece işçilerin değil, emeklilerin, çiftçilerin, esnafların ve dar gelirlilerin insana yakışır şartlarda yaşaması için mücadele ettiği vurgulandı. Sendikalı işçi ile örgütsüz işçi, memur ile işçi, sigortalı işçi ile kayıt dışı çalışanı ve mülteciyi karşı karşıya getirmeye çalışanlara karşı uyanık olunması gerektiği ifade edildi. Türkiye’nin ucuz işgücü ülkesi olmayacağı ve rekabetin düşük işçi maliyeti sağlanarak yapılmaması gerektiği belirtildi.

Zorlu çalışma şartlarının ve geçim sıkıntısının yaşandığı, bozulan ekonominin bedelinin işçiler tarafından ödenmemesi gerektiği vurgulandı. Son olarak “Yaşasın TÜRK-İŞ, yaşasın TES-İŞ, yaşasın emek, barış ve özgürlük mücadelemiz” sloganı ile basın açıklaması sonlandırıldı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Mahinur Özdemir Göktaş’ın dikkatine! Aile bakanlığından tehdit..

HIZLI YORUM YAP