Hatay’da depremzedelere konteynerleri boşaltmaları için iki gün süre verildi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ANKARA-BHA

Hatay’da meydana gelen yıkıcı depremin ardından, konteyner kentlerde barınan depremzedeler için TOKİ konutlarına geçiş süreci başladı. Ancak, Hatay Valiliği tarafından depremzedelere konteynerleri iki gün içinde boşaltmaları yönünde bir talimat verildi. Bu ani karar, depremzedeleri zor durumda bıraktı. Sürenin yetersizliği ve eşyalarını bırakmak zorunda kalma endişesi, depremzedelerde büyük bir tepkiye neden oldu.

Konteynerlerin boşaltılma süreciyle ilgili baskıcı uygulamalar, depremzedeler arasında endişe yarattı. Sol’da yer alan bir habere göre, Hatay Valiliği’nin talimatıyla güvenlik güçleri, konteynerleri hızla boşaltmaları için vatandaşlara baskı uyguladı. İki gün içinde konteynerlerini terk etmeyen depremzedelere, eşyalarının dışarı atılacağı uyarısında bulunuldu. Bu uygulamalar, depremzedelerin haklarının ihlal edildiğini gösteriyor.

Depremzedeler, taşınma sürecinin aceleye getirildiğini ve kendilerine yeterli zaman tanınmadığını vurguladı. Aylardır konteynerlerde zor şartlarda yaşayan depremzedeler, “Bize makul bir süre verilmedi. Eve bir çırpıda taşınamayız. Kendimizi ve eşyalarımızı hazırlamamız, evlerin eksikliklerini gidermemiz gerekiyor. Yetkililerden daha anlayışlı olmalarını bekliyoruz,” diyerek tepkilerini dile getirdi.

Ayrıca, TOKİ’den ev çıkan depremzedelerin, konteynerlerdeki birçok eşyayı geride bırakmaları istendi. İSO konteyner kentindeki bir depremzede, AFAD yetkilisinin birçok temel ihtiyaç malzemesinin taşınmasına izin vermediğini belirtti. Yetkililerin, “Taşınmaz malzemeler bunlar,” diyerek bazı ürünlerin bırakılması talimatı verdiği ifade edildi. Bu uygulama, depremzedelerin zaten zorlu bir dönemden geçen hayatlarını daha da zorlaştırıyor.

AFAD yetkililerinin, “Yeni gelecek olanlara konteynerlerin içi boş mu verelim?” sözleri, depremzedelerin dikkatini çekerken, taşınacakları evlerde kullanacak eşyaları olmayan depremzedeler, taşınmak için yeterli zamanlarının ve taşıyacak eşyalarının olmadığını vurguladı. Bu sözlerin, depremzedelerin acısını ve zorluklarını küçümsediğini gösterdiği anlaşılıyor.