34,5726$% 0.14
36,1906€% -0.17
43,5761£% -0.12
2.963,41%0,06
2.669,58%-0,07
9.367,77%3,72
26 Ocak 2024 Cuma
Es Selâm ;
Sübhanallahi Velhamdülillahi Ve La İlahe İllallahu Vallahu Ekber.
(Ne niyetle okunursa kabul buyrulur diye hadisi şeriflerde nakledilen hayr duası)
Amin…
İnsanlık nereye gidiyor?
Bu kibir ne diye?
Hep bu dünyada kalacakmışız gibi bu mekancılık ne diye?
İnanın bunun gibi nice sorular var beynimde.Ahir zamanda bu fırtınalara kapılmadan yaşayanlara Selâm olsun..Maalesef Özümüzü Kaybettik..
Örfümüzü,âdetlerimizi kaybettik yani kısacası benim güzel ülkem “İnsanlığımızı” kaybettik..
Başımız Sağ olsun…
Yaşadığımız coğrafyada kimlik savaşı verir olduk.
Yaşadıklarımız,
yaşattıklarımız ve yaşayacaklarımız hepsi bir bilmece misali hayatımızı keşke’ler ve ama’lara sığdırdık.
Hatalarımızla yüzleşmeye korkar olduk çok enteresan olaylar zinciri içerisinde hatalarımızı bahaneler ardına sığındırıp,vicdanımızı bu şekilde rahatlatıp kendimizi kandırıp ; yüce Mevlayı arş-ı âla’nın sahibini Rabbim’izi unuttuk.Her ne kadar kabul etmesekte bunu biz insanlık yaptık.Oysa kendimizi kandırmaktan ne bir adım öteye gittik ne de Rabbi kelâm hazretlerini kandırdık…
Aslında avunmaktan öteye gitmedik,ya da gittiğimizi sandık ve yine maalesef yukarıda ki satırlarda belirttiğim gibi kendimizi avuttuk.
Ve acıdır ki ; bu avuntuyu yalanlarımızla besleyip kendimizi bu şekilde yaşama adapte ettik.
“İNSAN” Arapça anlamı “unutan”dı değil mi?
İnsanlığımızı unuttuk sahi !?
Hani “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” diyen zat-i âliyenin,ummumiyenin peygamberi Hz.Muhqmmed (s.a.v) şimdikileri görse ne der ??
Üst komşusu sefa içerisinde olup alttaki komşusu kızını ısıtmak için fön makinesini kullanıp ısıtıp uyuttuktan sonra yan oda da intihar eden anneyi mi desek oğluna harçlık veremedi diye kendini intihar edenimi vs.vs ah benim güzel ülkemin güzel insanları niceleri oldu da biz yanımızdaki yamacımızdakileri görmez olduk,bilmez olduk,duymaz olduk.
Sahi?ne ara bu kadar insanlıktan uzaklaşır olduk…!?
Rabbim bize sormaz mı?Bunlar yaşanırken siz sessiz kalıp nasıl yaşamınıza devam ettiniz.İşte hani dedim ya İnsan “unutan” diye!
Unutmayalım bir nebze yardıma muhtaç olan durumu olmayan dostlarımızı insanlarımızı unutmayalım…
Rabbım bu mübarek üç aylar münasebetiyle bizleri “af” eylesin,gönüllerimize inşirah,bolluk ve birlik versin inşAllah..
Herkes gönlünün ekmeğini yer.
Güzel gönüllerde,
güzel yarınlarda görüşmek üzere
dua ile….
Biz ki İnandığımız inanç ve din üzere imtihan oluruz.Kimi İyi Kimi Kötü An’larımız Vardır Hayat ile..
Yaşadıklarımız,Gördüklerimiz Hayatın Birer Sınavı Ve Bize Vaat edilen Yaşamın Bir Fonu Olarak Yüce Rabbim Tarafından Sunulmuştur.Emir olduğu üzere ; insan eşrefi mahlukatta En güzel varlık sıfatındadır…
Şimdi Siz Kıymetli Okurlarımıza Kâbusnâme’den Bir kaç Satır Nasihat Ekleyerek Devam Edeceğim..
(Kâbusnâme Nedir?
Kâbusnâme 1082 yılında Kûhistan sultanı İskender bin Kâbus’un, oğlu Gilan Şah’a nasihatleridir. Tarih boyunca pek çok padişah, sultan ve devlet adamı tarafından birçok dillere çevrilir, birçok edebî, tarihî ve ahlâkî eserlere kaynak teşkil eder.)
“…Ölümsüz diyarı, bu ölümlü diyar ile değiştirmeye kalkma. İyiler aslana, kötüler ite benzer. Çünkü it bulursa bulduğu yerde yer; aslan ise kendi inine götürür, sonra yer. Bu şu demektir: İt nefsinin esiridir, bulduğunu burada yer, aslan zekidir, ne bulursa, ne avlarsa o öteki diyara götürür. Gayret et, senin de avın iyilik olsun, öteki diyarda lazım olur. İyilikten murat, ibadettir. Kul için ibadetten daha iyi av yoktur. Çünkü ibadet eden ateşe benzer. Ateş ne kadar alçak yerde yansa da, alevi yükselir. İbadet etmeyenler de, suya benzer, su ne kadar yukarı akıtılsa da, aşağı düşer, göklere yükselmez. Boynumuzun borcu olan ibadet ateşini öyle kuvvetli yak ki, alevi göklere yükselsin…”
Burada Kâbusnâmede bir Kıssa Paylaştım Sizlerle Günümüzün Çağı Modern Kölelik Ve Teknoji Hastalığının Yaygın Olduğu Bir Dönem.Allahu Teala(c.c) Bizi Tüm Şeytani Güçlerden Korusun Üstün Kılsın İnşAllah..İmanımızı Kuvvetlendirsin Bizi Mazlumların Yanında Canilere Karşı Zaferlerle Ödüllendirsin.Yeni Nesil Maalesef Bu Teknoloji Hastalığına Yenilmiş Ve Ortaya Çok Çirkin ve Tasvip Etmeyeceğini.Etmeyeceğimiz Görüntüler Çıkmakta Ve Çıkmaya Devam Etmektedir.İslam Ahlakı Bize Güzelliği Emretmekte ve Kötü Olan Herseyden Uzak durmayı,Hakka Sahip Çıkmayı,İmanlı Olmayı Haramı Seçmeyip Helali kesin bir iletiyle Emir Buyurmaktadır…
İyilik ve Güzellikle Alakalı Yine Bir Kıssa Daha Yazacağım Kâbusnâme’den…
“…Birine gelen belaya sevinmezsen, sana gelen belaya da kimse sevinmez. Senden zayıf olana zulmetme, böylece sen de, senden kuvvetli olanlardan zulüm görmezsin.
Çorak yere tohum eken ürün alamaz. Nanköre iyilik eden, çorak toprağa tohum eken gibidir, fayda görmediği gibi zarar da görebilir. Fakat iyiliği, lâyık olandan esirgeme.
Elinden iyilik etmek gelmezse, bari halkı iyiliğe yönelt. Çünkü (Eddâllü alel-hayri kefâilihî), yani (Hayra yönlendiren, o hayrı işlemiş gibi olur) buyurmuşlardır.
Yaptığın iyilikten dolayı pişman olma ve kötülükten çok sakın. Çünkü iyiliğin ve kötülüğün karşılığı ölmeden sana erişir. İyilik ettiğin kişinin gönlü ne kadar rahat olursa, senin de gönlüne o kadar rahat erer. Kötülük ettiğin kişinin gönlüne ne kadar sıkıntı gelirse, senin de gönlüne o kadar sıkıntı gelir, belki de sen daha çok sıkıntı çekersin.
İki yüzlü olma, buğday gösterip arpa satma, halka kendini iyi gösterip gizlice kötü işler yapma, bu riya nişanıdır. Riyakârlıktan çok sakın…
Bazı iyi işler vardır, onları âdet edinen hem halk katında, hem de Hak katında itibar görür. Bunlar, ilim, edeb, tevazu, zühd, doğruluk, iffet, kimseyi incitmemek ve halka kolaylık göstermektir. Bunların hepsinin sermayesi hayadır. Nitekim Peygamber efendimiz (El hayâü minel iman) yani (Haya, imandandır) buyuruyor. Haya varsa iman da var. İman varsa, o iyi işlerin hepsi de hâsıl olur…”
Bu yazdığım Yazıdan Feyz Alanlara Selam Olsun..
Şimdi Bakalım Şöyle Bir Etrafımıza.Bu Yazılanların Hangisini İyi veya Kötü Hangimiz Yaşamıyoruz,Acısıyla Tatlısıyla Bu Bozuk Düzende İnsan Kalan Tüm Dostlara Selam Olsun.Rabbim Yar Yardımcınız Olsun.Kalın Sağlıcakla…
Es-Selâm
Allah’ım senin sonsuz merhametin ve yardımın olmadan ben bu işi yapamam. Allah’ım bütün hayırlı işlerimi zorlaştırma, kolaylaştır, ilmimi artırarak yaptığım işleri bana ve çevreme faydalı kıl, ve işlerimi en hayırlı şekillendir sonuçlandır.
Allah(c.c) dünyada hiç bir kulunun zülm görmesine razı olmaz.Lakin kul bunu kul’a yapar.Bugün hepimizin takip ettiği bir İsrail-Filistin savaşı cereyan etmekte.Yüzlerce günahsız sâbi ve kadın erkek ayırt etmeksizin vahşice katledilmektedir.Bunun adı savaş olamaz,bu düpedüz katliamdır.İsrail ile ilgili Kuran’da geçen bazı Ayetleri Sunacağım Sizlere..
“Biz kitapta İsrailoğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vâdesi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür.” (İsra, 17/4-5).
İkinci fesat ve hezimetlerini anlatan ayetlerin meali de şöyledir:
“Bunun ardından sizleri onlara galip getireceğiz, mallar ve çocuklarla size yardım edecek ve savaşçılarınızın sayısını arttıracağız. İyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz, onu da kendi aleyhinize işlemiş olursunuz. Derken, sonraki taşkınlığınızın vakti geldiğinde, kederinizden suratlarınız asılsın, daha önce girdikleri gibi yine Mescide girsinler ve ele geçirdiklerini mahvetsinler diye başınıza düşmanlarınızı musallat edeceğiz” (İsra, 17/6-7).
Rabbim ayetlerinde buyuruyor ki İsrailoğullarının sonu Bilhassa çok çetin bir acı sonla biteceğini apaçık bildiriyor.Bugün bile siz bu yazıyı okurken hatta ben yazarken yüzlerce masum ölüyor…
Peki şimdi insan sormaz mı?
Bize Cennet vaazları,vaatleri veren ehli sünnet tarikat büyükleri,hafızlar hocalarımız “Kişi İnandığı Dava Uğruna Ölürse Şehittir.” diyerek yüreklerimize cennet vaad eden şahsiyetler işte size cennet çok yakın buyurun meydan cenk meydanı,Meydan şehitlik meydanı hadi süslü cennet yalanlarınızı dinledik onca yıl buna kendimde dahilim.Ne oldu mübarekler iş ciddiye bindi meydan kuruldu ama yapacak yürek yok değil mi?
Ben İslam’a Hz.Muhammed(s.a.v) şahitliği ve onun yolunda giden 313 bedir Aslanının inancıyla bakıyorum.Onca yokluk ve zorluğa karşı gönülden inancın ve gözü kapalı olan Allah(c.c) birdir,tektir inancıyla kendini şehadete inandırmıs sahabilerin ruhları emin olun sizin yaptıklarınızı görüyor ve üzülüyor diyerek yazımı sonlandırırken,inanan ve kalbi yüreği Allah(c.c) diye çarpan dava kardeşlerimi selamlıyorum.Yolu Allah Olanın Yükü Cennet Olur Diyerek En Kalbi Duygularımla Sizi Yüce Rabbıme emanet Ediyorum.
Es-Selâm
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.