36,5258$% 0.18
37,9814€% -0.3
46,0048£% -0.19
3.349,62%-0,47
2.854,57%-0,65
9.658,72%-0,85
12 Ocak 2025 Pazar
Ülkenin başına bela olan kalıcı Yaz Saati Uygulaması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın damadı olan o zaman ki Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat ALBAYRAK’ ın döneminde başladı.
Danıştay ise bu uygulamayı 14 Eylül 2017 tarihinde “ Bakanlar Kurulunun böyle bir karar verme yetkisi olmadığı “ gerekçesiyle kararın yürütmesini durdurdu.
Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen bu yargı kararını hiçe sayıp 23 Ekim 2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yaz saati uygulaması uzatıldı ve daha sonra 02 Ekim 2018 tarihinde “SÜREKLİ YAZ SAATİ “ uygulanması Cumhurbaşkanlığı kararıyla Resmi Gazete’ de yayımlanarak kalıcı hale getirildi.
Bu kararın temel nedeni olarak “ enerji tasarrufu ve gün ışığından daha uzun süre yararlanma “ olarak açıklandı.
Kamuoyunda yıllardan beri tartışılan bu uygulama gerçekte iddia edildiği gibi enerji tasarrufu sağlıyor muydu? Tartışılır.
Ayrıca karanlıkta uyanmanın özellikle çocuklar başta olmak üzere biyolojik etkileri nelerdir? Tartışılır.
MEB’ nın sorun olarak görmediği bu uygulamada sabahın saat 05.00 ile 05.30 arasında yani zifiri karanlıkta gözlerini ovuşturarak okula gitmek için kaldırılan ve okulun yolunu tutan öğrencilerin gene zifiri karanlıkta gün yüzü görmeden akşam eve dönmeleri hakkında olumlu bir etki yarattığını söylemek bizi enayi yerine koymalarından öteye de gidemez.
Biyolojik saatteki bozulmalar çocuk veya ergen tüm insanlarda sağlık açısından başlamak üzere psikolojik sorunlarda yaratmaya başlaması kaçınılmaz olacaktır.
Ayrıca bu uygulamanın ekonomiye katkısı var mıdır? Tartışılır.
Burada en göze çarpan şey ise enerji üreticiler ve dağıtım şirketlerinin büyük bir kâr elde ettiği bilinen bir gerçek olacaktır.
Şöyle ki,
AK Partinin benimsediği ve uygulamaya sunduğu Neoliberal Enerji Politikası sonucu enerji hizmetleri üretim ve dağıtım olarak ulusal sınırlar içerisinde şirketler arasında pay edilerek yeniden düzenlenmiştir.
Türkiye’nin 2008 yılında Kayseri hariç 21 dağıtım bölgesinden 20 sini işleten TEDAŞ ayrı bir özelleştirme programına alınmış ve her bölgede EDAŞ adıyla şirketler kurulmasına karar verilmiştir.
Daha sonra ise hukuki olarak ne kadar tesadüf ki o zamanki Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı olan Berat ALBAYRAK tarafından 2016 yılından itibarıyla EDAŞ ünvanlı şirketler yasal olarak dağıtım ve tedarik şirketler olarak bölünmüşlerdir.
Bu EDAŞ ’lardan 11 tanesi 2008 – 2010 yıllarında, 2 tanesi 2011 – 2012 yılların da 8 tanesi ise 2013 yılında özelleştirildi.
Böylece 21 bölgede faaliyet gösteren Türkiye Elektrik Piyasasının,
“Nokta kadar menfaat için
Virgül gibi eğilenler,
Sonunda düz hat olup
Çiğnenmeye mahkûmdurlar.
Anonim “ 11.01.2025
Son 23 sene sonunda inanın kendimden şüphe etmeye başladım. Sabahları yüzümü yıkayıp aynaya baktığımda alnımda adeta “ E “ harfi görmeye başladım.
2024 yılı Emekliler Yılı olacak dediler, sefalet yılı oldu.
İşçiyi emekliyi enflasyona ezdirmedik dediler % 15,75 zam yaptılar.
Memuru ve memur emeklilerini enflasyona ezdirmedik dediler % 11,54 zam yaptılar.
Ev sahibine % 25 kira artışı çok az dediler ve Aralık ayı kira artış oranını % 58 oranına çıkartılar.
Bir yıldır zam verilmeyen Asgari Ücrete ( devletin alacaklarına uyguladıkları zam oranı olan Yeniden Değerleme Oranını % 43,93 e yükseltirken ) % 30 zam yaptılar.
Defalarca bizlere “ SABIR “ önerirlerken kendileri manda yoğurdu ve kestane ballarıyla beslendiler.
Memurların Personel Servisleri tasarruf kapsamında kaldırılırken kendilerine Almanların en ünlü marka arabalarına biniyorlar.
Bizler acı ve ızdırap çekerken Diyanet İşleri Başkanı utanmadan “ Bana bir Audi’ i bile çok gördüler “ diyebiliyor.
Aynı Diyanet İşleri Başkanı haddini aşarak “ çok ekmek yiyin, enerji verir “ derken, kendileri beş yıldızlı otellerde toplantı yapıyorlar.
Millet kapıdan dışarı adım atamaz halde iken, kendileri 5 uçak dolusu insanla ABD’e gidiyorlar.
“Millet aç, midesine kuru ekmek dışında bir şey girmiyor” dediklerinde AK Partili Milletvekili “O zaman aç değiller” diyerek toplumu aşağılayabiliyor.
Buraya daha çok şey yazabilirim ama yazmaya utanıyorum artık, gerisini sizler doldurun.
Milletin yarısından fazlası bu kadar yokluk içerisinde kıvranırken sanki dalga geçer gibi Meclis Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı ve üyeleri, çocukların sosyal medya ve internet kullanımına ilişkin dünya örneklerini yerinde incelemek için dünyanın bir ucu olan JAPONYA’dan diğer ucu olan ABD’ e, oradan da Avrupa’daki NORVEÇ ve İNGİLTERE’ ye gideceklermiş.
Milletle dalgamı geçiyorsunuz sizler.
Bu tasarruf tedbirlerinin uygulandığı şu ortamda yazıktır günahtır bu millete . Bu komisyon üyelerinin yol paraları, 5 yıldızlı otellerde konaklamaları, yemeleri, içmeleri hep milletin vergilerinden ödenecek.
Arkadaşlar bizim o ülkelerde ELÇİLİKLERİMİZ – KONSOLOSLUKLARIMIZ yok mu?
Onların işleri bize bilgi aktarmak değil mi?
Gideceğinize, arayın onları, onlar size rapor versin.
Ancak, amaç gezmek – görmek ise helal etmiyorum benim vergimle yiyip içmenizi.
AYIPTIR, GÜNAHTIR. Tabi anlayana.06.01.2025
Ekranların alt yazısının da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın akşam saat 20.30 da açıklama yapacağını yazınca açıkçası “ EYVAH “ dedim.
Anlaşıldığı kadarıyla Asgari Ücrete yapılacak zammın açıklamasının yapılacağını tahmin etmek zor olmadı.
“ EYVAH “ dememin sebebi ise Asgari ücrette işçinin beklentisinin altına bir zam olacağıydı.
Çünkü beklenen veya beklenenin üzerinde bir zam yapılsa idi ki, bu açıklamayı kesin kez Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan yapardı.
Bu her zaman böyle olmuştur. Tartışma yaratılacak açıklamaları bürokratlar, halkın menfaatine olan açıklamaları ise Sn. Erdoğan yapmıştır her zaman.
Ülkede Asgari ücret ve altında çalışanların oranı %42’ye ulaşırken, asgari ücret ve asgari ücret civarı çalışanların oranı ise %65’e yaklaşmıştır.
Geri kalanlar ise ülkenin kaymağını yiyen kaymak tabakası.
Onların asgari ücretleri ise 100 binden 200 binden başlayıp, 1 milyona kadar çıktığını düşünüyorum.
Şunu net olarak görüyor ki, enflasyonu dar gelirliyi kullanarak düşürecekler ve bundan da düşürdük diye övünecekler.
Nasıl mı?
Kısaca ve herkesin anlayabileceği şekilde şöyle açıklayayım.
Dar gelirlinin alım gücünü en asgariye indirip alım gücünü zayıflatacaklar. Alım gücü azalan ürünler tezgahlarda daha çok görülecek ve ürüne talep haliyle azalacaktır. Dolayısıyla ARZ / TALET dengesine göre talep olmayan ürün ve ürünlerde haliyle ucuzlama olacaktır.
Bu ucuzlama da ekonomideki dengeleri değiştirip ister istemez enflasyon hızla aşağı çekecektir.
Kaymak tabakalar ise, gene 5 uçakla yurt dışı gezileri, yandaş müteahhitlere ballı kaymaklı ihaleler, KKM olanlara kur farkı ödemeleri, yol, tünel, köprü, havaalanı, hastane gibi geçiş garantili müteahhitlere akıl almaz ödemeler, bürokratlara ikişer üçer maaşlı çalışma ortamları yaratılarak cenneti bu dünyada yaşamaya devam edecekler,
Dar gelirlilere ise Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın tavsiyesi ile gene SABIR düşüyor.
Bence hep birlikte haydi SEÇİME gidelim.26.12.2024
Şu an herkesin gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonunun vereceği kararda. Asgari ücret artışı ne kadar olacak?
Bu ve buna benzer toplantılar yasa gereği yapılan ancak kararın en tepedeki kişinin vereceği karara bağlı olan bir toplantıdır.
Kısacası gösteriş.
Herkes kendine göre oran veriyor ama nedense hep yukarıdakinin dediği oluyor.
TÜİK tarafından Kasım ayının ilk haftasında belirlenen yüzde 43,93 ‘lük YENİDEN DEĞERLEME ORANI bugün Resmi Gazete ’de yayımlanarak resmiyet kazandı. Bu demektir ki, TÜM VERGİ HARÇLAR ve diğer kamu gelirleri bu oranda ZAMLANACAK. Buna bağlı olarak diğer gıda ve tüketim mallarına yansıyacak.
Durum böyle iken hala TÜSİAT % 25 zam öneriyor, Ayıptır, yazıktır bu millete. Bir senedir asgari ücrete zam yapılmamış olmasına rağmen hala oranı düşük tutmaya çalışıyorlar.
Yapılacak olan bu zam miktarı DÖRT DUDAĞIN ucundadır. Diğer göstermelik yapılan komisyon toplantıları ise bana göre fasa fisodur..
Bu dört dudak ise Sn. Recep Tayyip ERDĞAN ile Mehmet ŞİMŞEK’ e aittir.
Bana göre Asgari Ücret Zam o % 32 civarı olacak ve emekli zammı ise % 17 olup, iyileştirme verilirse o da % 22 civarında kalacaktır.
Benden söylemesi, hepimize hayırlı olsun.19.12.2024
Ey milletim,
Ben Mustafa Kemal’im.
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit, değilse ilim,
Kurusun damağım, dilim,
Özür dilerim,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
Özgürlük hala,
En yüce değer,
Değilse eğer,
Prangalı kalsın diyorsanız köleler,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
Yoksa, çağdaş medeniyetin anlamı,
Orta çağa taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız,
Sanatın içine tüküren adamı,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
Yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın,
Anlamı kalmadıysa,
Yurtta sulh, dünyada barışın,
Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi,
* *
Özlediyseniz fesi, peçeyi,
Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi,
Hala medet umuyorsanız,
Şıh’tan, şeyhten, dervişten,
Şifa buluyorsanız,
Muskadan, üfürükçüden,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
* *
Eşit olmasın diyorsanız kadın, erkek,
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek,
Diyorsanız ki, okumasın,
Kadınımız, kızımız,
Budur bizim alın yazımız,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
* *
Fazla geldiyse size hürriyet, cumhuriyet,
Özlemini çekiyorsanız,
Saltanatın, sultanın,
Hala önemini anlayamadıysanız,
Millet olmanın,
Kul olun, ümmet kalın,
Fetvasını bekleyin, şeyhülislamın,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi,
RAHAT BIRAKIN BENİ.
( Süleyman APAYDIN’ ın yazmış olduğu bu şiir alıntı olup, günümüzü çok güzel anlatmıştır.)
22 Nisan 2022 yılında kaybettiğimiz zamanın Hürriyet Gazetesi yazarlarından olan rahmetli Tufan TÜRENÇ, 11 Kasım 2005 yılında bu günleri tahmin ederek yukarıdaki şiiri köşesine taşımıştı.
Aynı zamanda kendisini de vesile ile yad ediyorum.
VE, YORUMU TAMAMEN SİZE BIKAKIYORUM. 04.10.2024