DOLAR

35,6488$% 0.05

EURO

37,1963% 0.05

STERLİN

44,0788£% 0.19

GRAM ALTIN

3.144,72%0,13

ONS

2.747,69%0,20

BİST100

9.999,55%-0,30

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NEJDET DERİCİ

NEJDET DERİCİ

12 Ocak 2025 Pazar

    ENERJİDE TASARRUF HİKAYESİ

    ENERJİDE TASARRUF HİKAYESİ
    1

    BEĞENDİM

    ABONE OL


    Ülkenin başına bela olan kalıcı Yaz Saati Uygulaması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın damadı olan o zaman ki Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat ALBAYRAK’ ın döneminde başladı.


    Danıştay ise bu uygulamayı 14 Eylül 2017 tarihinde “ Bakanlar Kurulunun böyle bir karar verme yetkisi olmadığı “ gerekçesiyle kararın yürütmesini durdurdu.
    Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen bu yargı kararını hiçe sayıp 23 Ekim 2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yaz saati uygulaması uzatıldı ve daha sonra 02 Ekim 2018 tarihinde “SÜREKLİ YAZ SAATİ “ uygulanması Cumhurbaşkanlığı kararıyla Resmi Gazete’ de yayımlanarak kalıcı hale getirildi.


    Bu kararın temel nedeni olarak “ enerji tasarrufu ve gün ışığından daha uzun süre yararlanma “ olarak açıklandı.
    Kamuoyunda yıllardan beri tartışılan bu uygulama gerçekte iddia edildiği gibi enerji tasarrufu sağlıyor muydu? Tartışılır.
    Ayrıca karanlıkta uyanmanın özellikle çocuklar başta olmak üzere biyolojik etkileri nelerdir? Tartışılır.


    MEB’ nın sorun olarak görmediği bu uygulamada sabahın saat 05.00 ile 05.30 arasında yani zifiri karanlıkta gözlerini ovuşturarak okula gitmek için kaldırılan ve okulun yolunu tutan öğrencilerin gene zifiri karanlıkta gün yüzü görmeden akşam eve dönmeleri hakkında olumlu bir etki yarattığını söylemek bizi enayi yerine koymalarından öteye de gidemez.
    Biyolojik saatteki bozulmalar çocuk veya ergen tüm insanlarda sağlık açısından başlamak üzere psikolojik sorunlarda yaratmaya başlaması kaçınılmaz olacaktır.
    Ayrıca bu uygulamanın ekonomiye katkısı var mıdır? Tartışılır.


    Burada en göze çarpan şey ise enerji üreticiler ve dağıtım şirketlerinin büyük bir kâr elde ettiği bilinen bir gerçek olacaktır.
    Şöyle ki,
    AK Partinin benimsediği ve uygulamaya sunduğu Neoliberal Enerji Politikası sonucu enerji hizmetleri üretim ve dağıtım olarak ulusal sınırlar içerisinde şirketler arasında pay edilerek yeniden düzenlenmiştir.
    Türkiye’nin 2008 yılında Kayseri hariç 21 dağıtım bölgesinden 20 sini işleten TEDAŞ ayrı bir özelleştirme programına alınmış ve her bölgede EDAŞ adıyla şirketler kurulmasına karar verilmiştir.
    Daha sonra ise hukuki olarak ne kadar tesadüf ki o zamanki Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı olan Berat ALBAYRAK tarafından 2016 yılından itibarıyla EDAŞ ünvanlı şirketler yasal olarak dağıtım ve tedarik şirketler olarak bölünmüşlerdir.
    Bu EDAŞ ’lardan 11 tanesi 2008 – 2010 yıllarında, 2 tanesi 2011 – 2012 yılların da 8 tanesi ise 2013 yılında özelleştirildi.
    Böylece 21 bölgede faaliyet gösteren Türkiye Elektrik Piyasasının,

    • 2 şirket AKSA ENERJİ
    • 13 Şirket ENERJİSA
    • 4 Şirket LİMAK – KOLİN – CENGİZ
    • 2 Şirket BEREKET ENERJİ ( YENİ ADI AYDEM ENERJİ )
    • Olarak pay edilerek elektrik dağıtımı tekelleştirilmiştir.
      Yaparsa AKP yapar diyorlar ya!
      Şimdi gelelim asıl konuya,
      Ülkenin kullandığı elektriğin % 83 ünü özel elektrik şirketleri üretiyor. % 17 sini ise EÜAŞ olarak biz üretiyoruz.
      Üretilen bu elektriğin tüketiciye dağıtımının tamamını ise özel şirketler yapıyor.

    • Yani devlet (A) şirketine sen üret diyor ve (B) şirketine ise sen sat diyor. Böylece bir liralık elektrik vatandaşa 10 liraya satılıyor.

    • Ne güzel bir düzen değil mi?
      “ Enerjide dışa bağımlılık bir milli güvenlik sorunudur “ diyen iktidara buradan sesleniyorum.
      O zaman enerjide birkaç yandaş şirketlere bağımlı olmak sermayeye bağımlı olmak değil midir?

    • Asıl bu bir milli güvenlik sorunudur.
      Özelleştirme adı altındaki uygulanan bu Neoliberal politika devlet için olmayıp sermaye için olan bir politikadır.

    • Sermayenin daha çok kazanması vatandaşın ise bu çaresizlik içinde bırakılması söz konusudur.
      Daha dün MÜSİAD programında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, patronlara ne dedi, hatırlayın “Biz sizden para kazanmanızı bekliyoruz, daha çok para kazanmanızı istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz.” Demedi mi?
      HALA UYANMADIK MI?

    “Nokta kadar menfaat için
    Virgül gibi eğilenler,
    Sonunda düz hat olup
    Çiğnenmeye mahkûmdurlar.
    Anonim “ 11.01.2025