34,3160$% 0.22
37,3504€% -0.09
44,2901£% 0.19
3.035,04%0,49
2.751,67%0,29
8.863,88%-1,58
Süleyman El-Tacir,
Zafer SARAÇ 1
Çeviren: Ramazan ŞEŞEN
Geçmişten günümüze insanlar bulundukları coğrafyanın haricinde ki mekânları merak etmiştir. Bu
Yüzden bulundukları mekanı terk-i diyar eyleyerek yeni maceralara yelken açmış, uzun seyahatler
yapmışları dır. Geçmişte yollar günümüzdeki kadar emniyetli olmadığından bu girişime cesaret
Edenlerin sayısı bir hayli azdır. Kimi zaman ise seyahat için geçerli bir sebep vaki olmuştur.
Ortaçağların en önemli seyahat vesilesi ise ticarettir. Ticaret birden fazla yere ve uzak coğrafyalara
Yapıldığından bir tacirin izlenimleri çok renkli ve kayda değer olabilmektedir.
Ortaçağ’ın iki önemli ticaret yolu Asya’da kendini göstermektedir. Özellikle coğrafi keşifler öncesi
Dünya ticaretinin merkezi diyebileceğimiz bu yollarda uzun kervanlarla ve gemi filolarıyla
Tüccarlar seyahat etmişlerdir. Ticaret yollarının kara üzerinde bulunanı İpek Yolu olarak
1 Fırat Üniversitesi İnsani Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Lisans Öğrencisi,[email protected]
Tarih Kritik, 5, History Critique| Ekim/October 2016
27
Nitelendirilirken, kitabımızın konusunu oluşturan baharat yolu ise deniz üzerinde doğu ve batı
Ekseninde uzanmıştır. Kitabı kaleme alan Süleyman el-Tacir isminden de anlaşılacağı gibi Baharat
yolu güzergâhını kullanarak ticaret yapmaktadır. Süleyman el-Tacir 852 yılında Basra’dan
Kanton’a yapmış olduğu bu ticari seyahatleri esnasındaki hatırlarını Ahbar el-Sin vel-Hind (Çin ve
Hind Haberleri) eserinde anlatmıştır. Bu eski yazma eser 10.yüzyılda başka bir yazar Ebu Zeyd el-
Hasan b. Yezid el-Sirafi’nin eline geçmiştir. Bunu kendi eserinde kullanan Ebu Zeyd bilgilerini
915 yılında dönemin ünlü tarihçi ve coğrafyacısı Mesûdi ile paylaşmıştır. Mesûdi ise yazmış
Olduğu meşhur eseri Muruc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar) da Süleyman el-Tacir’in eserindeki bilgileri
Bu vasıtayla kullanmıştır.
Süleyman el-Tacir’in bu yazma eseri Avrupa da birçok kez tercüme edilirken Türkiye de aynı
İlgiye maruf olmamıştır. Önemli tercümelerinden birisi Yusuf el-Şaruninin tercümesidir. Kitabın
çevirisi Ramazan Şeşen hoca tarafından bu çeviri baz alınaraktan dilimize kazandırılmıştır.
Şaruni’nin tercümesinde Mesudi’nin pasajlarına da yer verilmiştir. Esas alındığı eser paralelinde
Ramazan Şeşen hocanın tahlilini yapacağımız kitabı da kabaca bir tasnifle 3 kısımdan
Oluşmaktadır. Birinci kısım kitabın ana omurgasını oluşturan Süleyman el -Tacir’e ait yazma
eserden alınan kısım 2. kısmı 10. yüzyıl başlarında kaleme alınan Ebu Zeyd el-Hasan b. Yezid el-
Sirufi’ye ait zeyl (ekleme) 3. kısmı ise Mesûdi ile Ebu Zeyd Sirafi’nin Basra’da 915 yılında ki
Buluşmanın hatırasına istinaden Mesûdinin meşhur eseri Muruc ez-Zehep’te ki seçme pasajların
olduğu kısımdır.
Baharat Yolu’nun önemli bir kısmını bünyesinde barındıran Çin ve Hindistan coğrafyaları kitabın
İsminden de (Çin ve Hint Ülkeleri Hatıraları) anlaşılacağı gibi kitabın esas anlatısını
Oluşturmaktadır. Süleyman el-Tacir bir tüccar olduğundan ziyaret ettiği liman şehirlerinden yola
Çıkarak ülkelerin hakkında genel değerlendirmeler yaptığını görüyoruz. Öncelikle bahsettiği
gidilen bölgelerin coğrafyası, kaptanın yol güzergâhını planlarken tespit ettiği bilgiler gibi
Sunulmuş. Geçilen limanlar denizlerin durumu karşılaşılabilecek tehlikeler iklim şartlarından yer
yer bahsedilmiş.
El-Tacir eserini kaleme alırken edebi kaygılardan uzak, hatıra şeklinde bir nevi bunların nesilden
Nesle anlatılmasını ön görmüş olabilir. Bazen anlattığı şeylerin yenilir yutulur cinsten olmadığını
kendisi yazarken şaşırtan hayrete düşüren bu olayların başkalarında da aynı etki yapmasını
Beklediği açıktır. Hatıralarını yazmasında ki tetikleyici unsuru bu cepheden değerlendirebiliriz.
Anlatılan bölgelerin coğrafyası hakkında kısa bilgiler verildikten sonra güzergâhtaki yerleri
Belirtilmiştir. Sonrasında bölgede kimlerin yaşadığı yaşamlarını nasıl sürdürdükleri sosyal iktisadi
Ve yönetim anlayışları açıklanmıştır. Tacir bölgedeki sosyal yaşantıyı hatıralarına yansıtırken
öncelikle gözlemlerine yer veriyor. Bu manada Tacir’in üstün bir gözlem gücünün bulunduğunu
Söyleyebiliriz. Karşılaşmış olduğu kültürel yapıları sosyal yaşantıları ilk kez karşılaşmış olmanın
Vermiş olduğu çekiciliğin iştiyakıyla kaleme aldığını hatıralarının birçok yerinde görebiliyoruz.
Tarih Kritik, 5, History Critique| Ekim/October 2016
28
Anlatılan bazı yerlerde ise gözlemlerin ikinci planda kaldığı bölgede anlatılan efsanelerin yazarın
Abartılı anlatımının karışımıyla sunulduğu görülmektedir. Bunu yazınsal türlerin tam manasıyla
Gelişmediği bir dönemde, efsanelerin ve sözlü edebiyatın insanlar üzerinde halen etkili olduğu
Gerçeğine bağlayabiliriz. Edebi bakış açılarının tam manasıyla gelişmediği bir dünyada anlatımı
Etkili kılmanın yolu, bir anlamda abartı faktörünü arttırmaktan geçmektedir. Tacir’de anlatılanların
Akılda kalıcılığını arttırmak için bu yolu izlemiştir. Örneğin;
‘‘Deherm Hükümdarının ordusu Belhera, adalar, Ta ki hükümdarlarının ordularına göre daha
Fazladır. Rivayete göre 50 bin fille savaşa çıkar… Ordusundaki çamaşırcıların sayısı 10 bin ila 15
Bin arasındadır.’’
Böylelikle bir ordu tasvir edilirken devasa büyüklüğüne vurgu yapılarak fazlasıyla abartılmaktadır.
Tacir’in hatıralarında geniş yer ayırdığı kısımlardan biriside Çin halkı ile Hint halkını
Karşılaştırdığı bölümdür. Hatıraların genelinde yer yer değerlendirilen bu iki topluluk hatıraların
Sonuna doğru geniş çaplı karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma her iki kavmin sosyal hayatı açısından
Önemli bilgiler içermektedir. Anlatılan sosyal yaşamlarda dini anlayışın şekillendirici etkisini fark
Etmemizi sağlayacak bir çok veri araştırmacıların kullanımına böylelikle sunulmuştur.
Tacir’in hatıralarında belirli bir planlama söz konusu değildir. Adeta yolculuğu esnasında dikkate
Şayan ilgisini çeken başkalarının ilgisini uyandırabileceğini düşündüğü her şeyi gelişi güzel
Kaleme almıştır. Bu nedenle anlattıklarını tasnife tabi tuttuğunu düşünemeyiz. Yolculuklarında
Güzergâh üzerinde bulunan bölgelerin öne çıkan özelliklerini farklı başlıklar altında ele almıştır.
Bu başlıklar kapsamında anlatılanlar kimi zaman detaylandırılırken kimi zaman da kısaca
Geçiştirilmiştir. Bunu Tacir’in bilgi kaynaklarının çeşitliliğine ve alışveriş ilişkisinin yoğunluk
Derecesine bağlayabiliriz.
Kitabın ikinci kısmı Ebu Zeyd el-Hasan zeylidir. Bu kısım adeta Tacir’in hatıralarının
Günümüzdeki manasıyla genişletilmiş bir baskısıdır. Ebu Zeyd, Tacir’in anlatısını zenginleştirirken
menkıbelerden hikâyelerden ve kulağına takılan haberlerden istifade etmiştir. Ebu Zeyd’in
Anlatısının Tacir’e göre daha zengin bir bakış açısını yansıttığını söyleyebiliriz. Ebu Zeyd Konulara
Daha detaylı eğilerek anlatılanların akılda yer edecek ilginç nüanslarını ön plana çıkarmıştır.
Özellikle bir ticaret ürünü olan Misk’in hiçte alışık olunmayan bir metotla elde edilmesi tüm
Aşamalarıyla anlatılmıştır. Ebu Zeyd’in Hintlilerle ilgili verdiği haberlerden bazıları ise en korkunç
korku filmlerini gölgede bırakacak derecede dehşet içerdiğini belirtelim. Bunun bir geleneğin
Vahşice efsaneleşmiş şeklimi yoksa kökü tarihte kaybolmuş bir uygulamamı olduğunu kestirmek
Güç ancak medenileşmemiş bir dünya için göz ardı edemeyeceğimiz bu tablo için yaşananlar olası
olduğu yorumunu yapabiliriz.
Kitabın üçüncü kısmının Mesûdi’nin meşhur eseri Müruc ez- Zeheb’de kullandığı zeyl’i
İçerdiğinden yukarıda bahsetmiştik. Mesûdi’nin Süleyman el-Tacir ve Ebu Zeyd’e göre daha
Oturaklı bir dil kullandığını söyleyebiliriz. Mesûdi, Ebu Zeyd ile konuşarak elde ettiği bilgileri
Tarih Kritik, 5, History Critique| Ekim/October 2016
29
Kendi üslubuyla anlatmıştır. Mesûdi tarih ve coğrafyayı sentezleyerek oluşturduğu bilgi
Dağarcığını, el-Tacir’in hatıralarının bezenmesinde, oldukça etkin bir şekilde kullandığı dikkati
Çekmektedir. Coğrafi bölgelerin tanımlanmasında daha fazla ayrıntıya inilmiştir. Misk, inci gibi
Ticari ürünlerin elde edilmesi hakkında bilgi verilerek Sokorta Adası hakkında Ebu Zeyd ve el-
Tacir’in verdiği bilgiler yenilenmiştir.
Sonuç olarak Süleyman el Tacir’in hatıralarını kaleme almış olması, bize eşsiz bir eser
Bırakmasına vesile olmuştur. Hatıralar özellikle devrin sosyal yaşantısı hakkına önemli bilgiler
Sunmaktadır. İktisadi hayatın işleyişi, bir tüccarın izlenimlerini yansıttığından okuyucunun daha
Yerinde değerlendirmeler yapmasına olanak sağlamaktadır. Yolculuğun belirli bir coğrafya
Bilgisini gerektirmesi yazarın bu malumata vakıf olmasını ve hatıratında bunlara yer vermesini
Sağlamıştır. Vermiş olduğu coğrafi bilgiler tarihi coğrafya açısından önemli bir temel
Görünümündedir. Süleyman el-Tacir bilgilerini hatıralara dökerken devrin önemli seyyahlarının
Eserlerine de katkı sağlamıştır. Böylece sadece günümüze değil devrine de önemli bir hatırat
Bırakmıştır.
Tarih Kritik, 5, History Critique| Ekim/October 2016
Müslümanların Tarihi, III. cild, Örnek Halifeler-Emevîler Dönemi
Altın Mevduatında Stopaj oranı artırıldı
Balkanları Edirne’de buluşturan yatırım forumu!
Cumhurbaşkanlığı yıllık programında açıklandı: Emekli maaş farkları ne kadar olacak?
Anadolu Efes, EuroLeague'de Alba Berlin'i rahat geçti
Altın Mevduatında Stopaj oranı artırıldı
Balkanları Edirne’de buluşturan yatırım forumu!
Cumhurbaşkanlığı yıllık programında açıklandı: Emekli maaş farkları ne kadar olacak?
Anadolu Efes, EuroLeague'de Alba Berlin'i rahat geçti