Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’dan flaş açıklamalar: Olası cumhurbaşkanı adayımızın tartışılmasına…

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’dan dikkat çeken bir açıklama geldi. Uysal, “olası cumhurbaşkanı adayımızın tartışılmasına ve yıpratılmasına meydan verilmemelidir.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir yandan mevcut İstanbul Büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı konuşulurken yeni bir açıklama gündeme bomba gibi düştü.

 Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’dan dikkat çeken bir açıklama geldi. 

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret eden Uysal, “Bir hukukçu olarak İstinaf Mahkemesi’nden bozma şeklinde olumlu yönde karar beklediğimiz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na destek ziyaretinde bulundum. Türkiye’miz siyasetin yargıyı yönlendirdiği bir ülke olarak anılmamalı. Türkiye’miz siyasi yasaklarla kaderine yön vermemeli.” diyerek İmamoğlu’na desteğini duyurmuştu. 

“OLASI CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZIN TARTIŞILMASINA VE YIPRATILMASINA MEYDAN VERİLMEMELİDİR”

Uysal, yeni bir açıklamayla ülkenin içinden geçtiği sıkıntılı günlere dikkat çekerek, “vazifeye atılmak için içinde bulunduğum şartların sıkıntılı yanlarını düşünmeyeceğimi, gerçekleşemeyen toplumsal mutabakatı gerçekleştirmek, Anadolu’nun bütün potansiyelini ayağa kaldırmak, harekete geçirmek, Cumhurbaşkanı adayımızı seçtirmek, Türkiye’mizi yeniden inşa etmek üzere 32 yıllık siyasi tecrübemi ve birikimimi en üst düzeyde partimin hizmetine sunacağım” ifadelerini kullandı. 

Ümit Uysal, açıklamasında “olası cumhurbaşkanı adayımızın tartışılmasına ve yıpratılmasına meydan verilmemelidir.” dedi. Uysal’ın açıklaması İmamoğlu’na destek olarak algılandı. 

Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın tam açıklama metni şöyle: 

Türkiye’miz kurulduğu günden bu yana en ağır buhrandan geçmektedir. Ülkemiz, maalesef ekonomik iflasın eşiğindedir. Nüfusun üçte ikisi gıda alırken zorlandığını beyan etmektedir. Toplumumuzun yüzde 70’i adalete güvenilemeyeceğini ifade ediyor. Halkımızın yüzde 80’i uygulanan ekonomi politikalarını başarısız buluyor. Her yıl 100 milyar doların üzerinde dış ticaret açığı veriyoruz. Sınır güvenliğimiz karada ve denizde zaafa uğramış durumdadır. Milyonlarca sığınmacı ülkemizin sosyal dengesini bozmuş, demografik yapısını değiştirmiştir. Ekilen tarım alanı miktarı, 1960 yılının da gerisindedir. Demokratik standartlarımız dünyada üçüncü lig düzeyine gerilemiştir.

Yolsuzluk, umutsuzluk ve çürüme sosyal dokumuzu adeta çökertmiştir. Mevcut iktidarın ürettiği bu durumdan çıkışın tek formülü, kurucu değerler üzerinden Türk milletini yeniden bir araya getirecek ve yeni bir başlangıç için ikna edecek olan CHP iktidarıdır. Siyasi sorumluluk almak ve iktidara gelebilmek açısından mevcut koşulların partimizin yüzde 41,38 oy aldığı 1977 seçimlerinden çok daha elverişli olduğunu tespit etmek gerekir. Ülkemizi ve insanımızı ayağa kaldırmak, nefes aldırmak, yeniden üretir, geleceğe inanır ve umut eder hale getirmek sorumluluğu kurucu irade olarak CHP’dedir. Yaşanan her soruna köklü ve sürdürülebilir çözüm önerilerini hayata geçirme yükümlülüğü de CHP’nindir. Bir kez daha seçim kaybına ne ülkemizin ve partimizin ne de partililerimizin tahammülü yoktur. İktidara gelmek için yüzde 50’yi aşmak gerektiği açıktır.

İktidar değişikliği ile yeni bir sayfa açılması, demokratik standartların yükseltilmesi, adalete güvenin tesis edilmesi, çağın gereksinimlerine uygun bir eğitim sisteminin uygulanması, üretimi ve ihracatı arttırıcı yeni koordinasyonlar ve etkili bir teşvik sistemine geçilmesi, ağır bütçe açığı sorununun çözülmesi CHP’nin verimli, çalışkan, üretken bir iktidar teşkil edebilmesi Türkiye için bir beka meselesidir. Bu gerçekler ışığında CHP Genel Başkanlığı ve parti yönetiminin toplumun tamamını yeni bir başlangıç için organize edecek ortalamada etkili bilgili inanmış ve tamamen ülke sorunlarına odaklanan bir görünüm içinde olması beklenmektedir. Olası cumhurbaşkanı adayımızın tartışılmasına ve yıpratılmasına meydan verilmemelidir. İktidarın perişan ettiği milletimizin içinde bulunduğu derin sorunların çözümüne odaklanılmalı, bu candan paylaşım topluma hissettirilmelidir. Her düşüncesi bizimle aynı olmamakla birlikte bu krizden çıkış ve İnsanımızın geleceği için bizimle iş birliği yapmaya hazır olan toplumumuzun farklı kesimleri ve bütün fertleri ile bir güven ilişkisi tesis edilmesi mümkündür. Toplumumuz ve bilinçli parti tabanımız gelecekten endişelidir.

Partimizin yükselişi için her fedakârlığı yapmaya hazırız. Yetkili organlarımızın değerlendirmesi talimatı ve koordinasyonuyla belirlenen politikaların sahaya uygulanmasında bütün parti üyeleri bütünlük ve teyakkuz halinde hareket etmektedir. Gerekli koordinasyonun sağlanamadığını, etkili ve inandırıcı politikaların topluma aktarılamadığını gözlediğimiz anda göz göre göre bir seçim felaketine daha sürüklenmeyi asla kabul etmeyeceğimizi ifade etmek isterim. Anadolu’nun dört bir tarafından görüştüğümüz partililerimizle aynı kaygı ve duyarlılıkları paylaşmaktayız. Türkiye’mizin ve Türk Milletinin geleceğini yeniden inşa etme umudu olan CHP iktidarı için siyasi tartışmaları aşan bir toplumsal mutabakata ihtiyaç vardır. Bu tablo şekillenmediği ve toplumsal mutabakat tesis edilemediği takdirde vazifeye atılmak için içinde bulunduğum şartların sıkıntılı yanlarını düşünmeyeceğimi, gerçekleşemeyen toplumsal mutabakatı gerçekleştirmek, Anadolu’nun bütün potansiyelini ayağa kaldırmak, harekete geçirmek, Cumhurbaşkanı adayımızı seçtirmek, Türkiye’mizi yeniden inşa etmek üzere 32 yıllık siyasi tecrübemi ve birikimimi en üst düzeyde partimin hizmetine sunacağımı kamuoyunun bilgisine sunarım.