Eskiden siyaset bir DAVA için yapılırdı.

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Sağcısı solcusu milliyetçisi muhafazakarı kendi ideolojileri için çalışır çabalarlardı.

Günümüz koşullarında ise siyaset MENFAAT ve ÇIKAR ilişkileri üzerinden yürüyor. Bakıyorsunuz bir partinin ilçe başkanı rakip partinin belediye yönetimiyle alangirli ilişkiler içine girebiliyor. Bakıyorsunuz bir partinin bld meclis üyeleri bld yönetimdeki rakip partinin elemanlarıyla akçeli işler yapabiliyor. Bir bakıyorsunuz muhalif parti vekilleri hükümet üyeleriyle gizli işler tutabiliyor. Günümüz Türkiyesinde siyaset bu minvalde devam ediyor.

Türk siyasetçilerin de dürüst ve vatan millet için çalışan Yok..

Kendi keselerini dolduruyorlar, malesef diş güçlere yardım ediyorlar onlar yönetiyor hepsi birer kuklalar.

Türk halkının Zayıf noktalarını bulup halk topluluklarını dinle ırkla meseple başörtüsüyle sahte şahbazan hocalarıyla insanlarin beyinlerini yıkatılıyor hangi TV kanallarını açsanız her birinde gerçek din hocaları yoktur büyücü sahtekar hocaları çıkartmışlar farklı farklı bizim insanlarımız nereye gidiyor biz hangi çağdayız ülkemiz elden gidiyor insanlık hiçe sayılıyor uyanın ey millet 100’yıllar öncesinin kurulmuş pilanlarını ve öçlerini alıyorlar Türkiye nin üzerinde çok büyük oyunlar dönüyor.

Türkiye’yi kendi içinde parçalattirmak diğer Müslüman devletlerine yaptırdıkları gibi şöyle bir baktığimizda hiristiyan devletlerinde hiç birşey yok acep neden gerçek ten onlarda Dürüstlük mü var ? halkının huzuru ve menfaatleri ve insanlık için mi çalışıyorlar.

Bizimkileride malesef yok yok dürüst lük ve siyaset amaç hiç birşey yok anlayacaginiz pardon amaçları vardır tabiki kendi menfaat leri için

Yaklaşık 9 yıl önce Türk yargısı ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ davası adı altında bir dava açtı. İlk başlarda halk Türkiye’de derin yapılar ortaya çıkacak,Türkiye bağırsaklarını temizleyecek diyerek davaya destek verdi… Koca koca generaller,toplumda yer edinmiş yüksek şahsiyetli insanlar televizyon kameraları eşliğinde adeta şov yaparcasına yaka paça göz altına alındılar,sorgulandılar,mahkemeye çıkarılıp tutuklandılar. Birçoğu yıllarca içeride yattı. Birçoğu kahrından öldü. Birçoğunun ailesi parçalandı… Gelinen son durumda ise böyle bir örgütün olmadığı,bu davanın koca bir yalan olduğu ortaya çıktı… Şimdi ben soruyorum; Bu insanların çektikleri acıların ızdırapların hesabını kim verecek?…

Son yıllarda nisan ayının ortalarında kutlu doğum haftası etkinlikleri adı altında (dinde,kuran’da olmayan) bir etkinlik icad ettiler…Bir kısım belediyeler kutlu doğum haftası adı altında standlar kuruyorlar…Bu memlekette yapılabilecek en kolay iş din tüccarlığıdır.Hiçbir maliyeti yoktur.Yapana siyasi ve ekonomik büyük kazanç sağlar.Mesela bir siyasetçi her türlü hatasını din iman söylemiyle kolayca yok eder.

(Örnek:bir bakan eskisi ne demişti hatırlayalım; cuma günleri iki kakara bir bakara sallıyorum kekleri avlıyorum.Bu bakara iyi makara) Mesela bir ticaret erbabı din iman söylemiyle müşterisini her türlü kandırır…Güzel dinimizi çirkin emellerine alet eden her türlü kurum kuruluş ve şahsiyeti protesto ediyorum.

Ne zaman bu memleket kertenkele misali kıçı başı ayrı oynayan, siyasi ekonomik ikbal peşinde koşan, özü sözü bir olmayan, fırıldak (sözde) siyasetçilerden kurtulur, işte o zaman belki muasır medeniyetler seviyesine çıkıp yaşanır bir ülke haline gelir